Hacı Hüseyin Yıldız (K.S)
Hacı père, le sultan de Gönüller, est décédé le 25 août 2005 à Düzce. Les sépultures se trouvent maintenant au cimetière municipal de Düzce.
Sarsılmaz Çınar
Seyyid Nur Muhammed
Seyyid Nur Muhammed hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Silsile-i aliyyenin yirmi altıncısıdır. Seyyid olup soyu Peygamber efendimize ulaşır. Türbesi, Hindistan'ın Delhi ÅŸehrindedir.
Seyyid Nur Muhammed Bedâyuni hazretleri, ilmini ve feyzini imam-ı Rabbani hazretlerinin torunu, büyük âlim ve mürÅŸid-i kamil Muhammed Seyfüddini Faruki'den aldı. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetiÅŸip icazet aldı. Ä°limde o kadar yükselmiÅŸti ki zamanının yegane âlimi ve rehberi idi.
Ä°nsanlar ondan feyz almak için sohbetine koÅŸmuÅŸlardır. Bir teveccühü ile talebelerinin kalbleri zikretmeye baÅŸlardı. "Sokakta günahkârla karşılaÅŸmak kalbde zulmet hasıl eder" buyurur ve talebelerinin hangi günahı iÅŸleyenle karşılaÅŸtığını haber verirdi. YetiÅŸtirdiÄŸi talebelerin en meÅŸhuru ve halifesi, "Mazhar-ı Cân-ı Cânân" hazretleri olup, evliyanın büyüklerindendir.
Åžüpheli ÅŸeylerden ve haramlardan sakınma hususunda gayreti son dereceye ulaÅŸmıştı. YiyeceÄŸi ekmeÄŸin ununu helalden tedarik eder, hamurunu kendi yoÄŸurup, piÅŸirir ve iyice acıkınca azar azar yerdi. Tasavvufta ilahi aÅŸk ile kendinden geçme hâli pek ziyade idi. 15 sene bu hâl üzere yaÅŸadı ve tasavvufi hâllere gark oldu. Ömrünün son zamanlarında bu hâlden ayıklık hâline dönmüÅŸtür.
Sünnet-i seniyyeye uymakta, edeplerde de Peygamber efendimize tâbi olmakta büyük bir dikkat gösterirdi. Peygamber efendimizin hayatını ve yüksek ahlakını anlatan kitapları devamlı yanında bulundurur, bunları okuyup, hâllerinde ve iÅŸlerinde Resulullah efendimize uymaya çalışırdı.
Bir defasında helâya girerken, yanlışlıkla önce saÄŸ ayağını içeri atınca tasavvuftaki hâlleri baÄŸlandı. Üç gün Allahü teâlâya yalvarıp, niyazda bulunduktan sonra hâlleri tekrar açıldı.
Daima murakabede bulunurdu. Böylece, Allahü teâlâdan baÅŸka her ÅŸeyi unutup, Allahü teâlâya yönelerek çok ibadet yaptığından beli bükülmüÅŸtü.
Bir gün biri yiyecek bir ÅŸey hediye getirmiÅŸti. Kendisine takdim edilince, "Bu yiyecekte bir zulmet gözüküyor, lütfen bir araÅŸtırınız!" buyurdu. Bu yiyecek helaldendir diye arz ettiler. Fakat araÅŸtırınca, bu yiyeceÄŸin gösteriÅŸ niyetiyle hazırlandığını anladılar.
Dünyaya düÅŸkün olan bir kimse, kendisinden emanet bir kitap istediÄŸinde verirdi. Kitap geri getirilince o kitabı bir yere koyar üç gün bekletirdi. VerdiÄŸi kimseden kitap üzerine sirayet eden zulmet, sohbeti bereketiyle dağıldıktan sonra alıp okurdu.
Bir defasında bir talebesi huzuruna giderken, yolda gözü yabancı bir kadına takılıp ona bakmıştı. Hocasının huzuruna girince, sende zina zulmeti görüyoruz buyurarak yabancı kadına bakması sebebiyle günaha girdiÄŸine iÅŸaret etmiÅŸtir.
Eshab-ı kirama düÅŸmanlık besleyen, rafizi iki kiÅŸi , rafizi olduklarını saklayıp, kendisine tâbi olmak istediklerini söylemiÅŸlerdi. Onlara, "Önce bozuk itikadınızdan vazgeçin sonra tâbi olma arzusunda bulunun" buyurdu. Biri, bu kerameti görünce, hemen tevbe edip, sapık itikadından vazgeçti.
Kendisi anlatır:
"Bir gün hocamın kabrini ziyarete gitmiÅŸtim. Kabri başında murakabeye daldım, hocamı kabrinde görüp, konuÅŸtum. Kefeni ve bedeni hiç çürümemiÅŸti. Sadece ayaklarının alt kısımlarına toprak tesir edip hafif dökülmüÅŸtü. Bunun sebebini kendisinden sordum, dedi ki: "Sahibinden izinsiz, o geldiÄŸi zaman geri vermek niyetiyle bir taÅŸ alıp, abdest aldığım yere koydum. Abdest alırken o taşın üzerine bastım. Ayaklarımda gördüÄŸün toprağın tesiri bu sebepledir."
​​​
​
​
​
​
​
-
Muhakkak Allah emaneti ehline vermenizi emreder
-
Allah-ü Teâlâ’nın sevgisi
-
Fetret Devresi
-
Hacı Babamızın Evlatlarına Nasihatları
-
Hacı Babamızın Halifeleri
-
Ä°mtihan Dünyası
-
Allah ve Resülü’nün dilinden dökülen inciler
-
Peygamberimiz Bir Sohbetinde buyurdular ki
-
Sohbet
-
Takva
-
Tasavvuf
-
Yaratılanı severiz yaratandan ötürü
-
Zikir
-
Hz.YUNUS ‘ dan (K.S.)
-
Rabıta ile Ä°lgili Âyetler Kudsi Hadisler ve Hadisi Åžerifler
​
Sevgili peygamberimiz (s.a.v)
Hazreti Muhammed Mustafa
Hz.Ebu Bekr Sıdık (r.a)
Selman-i farısı (r.a)
Kasım Bin Muhammed (r.a)
Cafer-i Sadık (r.a)
Bayezid el Bistami (r.a)
Ebul Hasan-i Harakani (k.s)
Ebu Ali Farmedi (k.s)
Yusuf Hamedani (k.s)
Abdulhalik Gücdüvani (k.s)
Arif Rivegeri (k.s )
Mahmud FaÄŸnevi (k.s)
Ali Ramitani (k.s)
Muhammed Baba Simasi (k.s)
Emir Külal(k.s)
Şahı Nakşibend Muhammed (Bahauddın )(k.s)
Alauddini Attar (k.s)
Yakub Çerhi (k.s)
Ubeydullah Ahrar (k.s)
Muhammed Zahid (k.s)
DerviÅŸ Muhammed Semarkandi (k.s)
Haceyi Muhammed Ä°mkeneÄŸi (k.s)
Muhammed Baki Billah (k.s)
Ä°mam-i Rabbani Ahmed Faruki (k.s)
Muhammed Masum es-Serhendi (k.s)
Muhammed Seyfeddın Serhendi (k.s)
Nur Muhammed Bedayunı (k.s)
Mirza Mazhar-ı Cann-ı Canan (k.s)
Abdullah Dehlevi (k.s)
Mevlana Halid BaÄŸdadi (k.s)
Seyyid Ali Nesep Tahal Hakkari( k.s)
Seyyid Taha el Hariri (k.s)
Muhammed Es’ad Erbili (k.s)
Kutbul Aktab Haci Halil Fevzi (k.s)
-
Letaife Hamse
-
Mürakebe Makamları
-
Nebî âşığı ÅŸair Nâbî
-
DerviÅŸin GeliÅŸ, GidiÅŸ Halleri
-
Takdir
-
KiÅŸinin Sevgisi
-
Nakşibendi Tarikatının Kaideleri ve Kandilleri